ŞİFA KRALI SOĞAN





Soğan sarımsağın büyükbabasıdır.Şifalı olma yönünden birbirlerine çok benzerler.Soğan sarımsaktan daha az keskindir.Soğanda sarımsak gibi cinsel gücü artırır.Kanı temizleyici özelliğiyle soğan kadınlara çok güzel bir ten verir.Soğan bağırsak parazitlerine karşı çok etkili bir ilaçtir.Soğanın faydaları kısaca özetliyecek olursak soğan;uyarıcı,mikrop öldürücü,idrar sökücü,solucan düşürücü,diş etlerini güçlendirici,romatizma gidericidir.Ayrıca soğan iyi bir antibiyotikdir.Şeker hastaları için çok yararlı olduğu anlaşılmıştır.Kandaki şeker oranını düşürücü Glükokinin maddesine sahiptir.Soğan kalp ve damar hastalıklarına çare olacak niteliktedir.Soğan türünden olan bitkileri mutafağınızda eksik etmeyiniz.Örneğin;pırasa çiğ olarak salata,pişmiş olarak çorbalarınızda kullanabilirsiniz.

SARIMSAĞIN ŞİFASI





Sarımsak doğal şifa kaynaklarının başında gelir.Sarımsak insana can verir.Sarımsak erkeklerde cinsel isteği artırır.Enerji verir.Kokusu ve yapısından bulunan besinlerle bağışıklık sistemini güçlendirir.Hastalıklara yakalanma riskini azaltır.Ayrıca horozlara sarımsak yedirirseniz daha güçlü ve yenilmez olurlar.Romalılar dövüş horozlarına Mısırlılar ise piramit inşaatında çalışan yapı işçilerinin sarımsak yediğini biliyor muydunuz?
      Küçük çocuklar için sarımsaklı bir çorba yapın.Solucanları düşürmeye yarar.Erkeklil gücünü korumak için sırt kemiğini sarımsakla oğuşturmak çok yararlıdır.Sarımsak bağırsakları yumuşatır,mikropları öldürür,hazmı kolaylaştırır,balgam söktürür ve ateş düşürür.Antibiodik olarakta başarıyla kullanılır.Ayrıca sarımsağın çok yenildiği bölgelerde kanser tahribatı daha azdır.

MAYDANOZUN FAYDALARI


Romalılar dövüşe çıkmadan önce gladyatörlere maydanoz verirlerdi.Günümüzde maydanoz her yemeğe girmekte pek bol yenilmektedir.Maydanoz çok kolay yetişen bir ottur.Bu yüzden evinizde rahatlıkla yetiştirebilirsiniz.İlaç yerine geçen bitkilerin en çok kullanılanlarından biridir.
Salatalarınızda,omletlerinize,çorbalarınıza,köftelerinize bol bol maydanoz kuyunuz.Maydanoz uyarıcı bir besindir.Sarılık çekenlere iyi gelir.Bütün karaciğer bozukluklarında ,romatizma hallerinde,selülit denilen cilt rahatsızlıklarında maydanoz çok şifalıdır.
Böcek sokmalarına ve ısırmalarına karşı maydanoz ilk yardım ilacı olarak kullanılır.Şişen yere maydanozu kuvvetle sürtmek acıyı alır,şişi indirir.

Bıldırcın Yumurtası Şifa Kaynağı

Diğer yumurtalardan daha fazla, proteinlerin yapı taşı olan aminoasit içeren bıldırcın yumurtası, özellikle çocukların bağışıklık sistemini güçlendiriyor.

Çocukların bedensel ve zihinsel gelişimine yardımcı olan protein deposu bıldırcın yumurtasının, grip ve bronşit gibi üst solunum yolu enfeksiyonlarına iyi geldiği kaydedildi. Bıldırcın yumurtasının en doğru tüketilme biçiminin ise rafadan yenmesi olduğu vurgulanarak, çiğ tüketilmemesi önerildi.

BILDIRCIN YUMURTASININ FAYDALARI
Öksürük, astım, bronşit, nefes darlığı, mide, karaciğer ve göğüs hastalıkları tedavisinde.
Çocukların gelişiminde ve iştahlarının arttırılmasında.
Hastaların, ameliyat sonrası çabuk şifa bulmasında.
Kansızlık ve anemi tedavisinde.
İnsan bedenini gençleştirici, kuvvetlendirici özelliği yanında yüksek derecede afrodizyak özelliği içerir.
Yüksek enerji ve protein içerir.
Vitamin ve minarel değeri çok yüksektir.

BUNU DENEDİNİZ Mİ ?
Bir adet bıldırcın yumurtasını bir bardağın içine kırıyorsunuz.
Bir kaşık balla karıştırıyorsunuz.
Çalkalıyorsunuz.
Bir bardak süte tamamlıyorsunuz.
Süt oda sıcaklığında veya buz dolabından çıkardıldıktan
10 dakika sonra içiyorsunuz.



Bir adet bıldırcın yumurtasını bir bardağın içine kırıyorsunuz.
Bir kasık balla karıştırıyorsunuz. Çalkalıyorsunuz. Bir bardak süte tamamlıyorsunuz. Süt oda sıcaklığında veya buzdolabından çıkarıldıktan 10 dakika sonra içilecek. 15 gün süreyle sabahları aç karnına bu kürü yapıyorsunuz. Öksürük kalmıyor, alerjik şikayet kalmıyor. Siz de iyileşme sevincini yaşıyorsunuz.
İdame dozu (tedavisi) olarak ayda 5-10 adet yumurta içmeye devam. En az üç ay. Olağanüstü tedavi bitti

Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yılmaz Bahtiyarca, hayvansal proteinlerin, verdikleri yüksek enerjinin yanı sıra çocuklardaki bedensel gelişimin sağlıklı olarak gerçekleşmesine yardımcı olduğunu belirtti. Hayvansal kaynaklı proteinlerin başında kanatlı kümes hayvanlarının yumurtalarının geldiğini ifade eden Bahtiyarca, bu yumurtaların da ait olduğu hayvanın genetik yapıları nedeniyle çeşitlilik gösterdiğini anlattı. Bıldırcın yumurtasının içeriğindeki besleyici maddelerin yoğunluğu nedeniyle yaygın olarak tüketilen tavuk yumurtasından farklı olduğunu belirten Bahtiyarca, şunları kaydetti:
“Diğer yumurtalardan daha fazla, proteinlerin yapı taşı olan aminoasit içeren bıldırcın yumurtası, özellikle çocukların bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Bağışıklık sisteminin güçlenmesi ise enerjisini daha çok fiziksel büyümeye harcayan çocuklarda, hastalığa neden olan mikropların etkisini azaltmaktadır. Grip, bronşit gibi üst solunum yolu enfeksiyonu geçiren çocukların, bıldırcın yumurtası yedikten sonra hastalıklardan çok daha kısa sürede kurtulduğu gözlenmektedir. Bıldırcın yumurtasının bu hastalıklara iyi gelmesiyle ilgili, bilimsel kitaplara girmiş deneysel bir veri olmamasına karşın, bize, (çocuğuma bıldırcın yumurtası yedirebilir miyim?) diye soran kişilere, bıldırcın yumurtasını tavsiye ediyoruz. Sonuçta, bıldırcın yumurtası, çocukların bedensel ve zihinsel gelişimine yardımcı olan bir protein deposudur.”

PROTEİN AÇIĞINA KARŞI BILDIRCIN YUMURTASI
Ülkemizde hayvansal protein tüketiminin gelişmiş ülkelere göre düşük seviyede kaldığını vurgulayan Bahtiyarca, bu açığın kapatılmasında, son yıllarda eskiye oranla daha rahat bulunabilen bıldırcın yumurtasının etkili olabileceğini söyledi.
Bahtiyarca, bıldırcın yumurtasının çocuklar tarafından en doğru tüketilme biçiminin, rafadan yenmesi olduğunu belirterek, “Çünkü yumurtanın rafadan olması, vücudun proteinleri en kolay ve etkili şekilde almasını sağlar. Bıldırcın yumurtasının sarısı pişirilmeden de çocuklara içirilebilir. Ancak, özel bir protein içeren yumurta akı, vücuttaki B vitaminlerini etkisizleştirme olasılığına karşı, çiğ olarak verilmemelidir” diye konuştu.

BİR GÖÇ HİKAYESİ BULGARİSTAN 1989



1989 Bulgaristan'da göçe zorlanan Türklerin hikayesi.Ne zorluklara katlanan cefakar Türk insanı bu zülmü hakediyormuydu.Lütfen izleyin bu videoyu.

4.KESTEL BALKAN PANAYIRI

4.Kestel Balkan Panayırı 16-17-18 Eylül tarihlerinde Bursa kestel ilçesinden yapıldı.Bu yıl panayıra katılan ziyaretçi sayısı hedefi 10.000 kişiydi.16 Eylül de piyanistler,gruplar sahne aldı.17 Eylül cumartesi günü Bulgaristan'ın Ajda Pekkan'ı GALENA gelmiştir.Müthiş sesi ve danslarıyla Bursa halkını çoşturan galena organizasyonu yapanlara teşekkür etti.18 Eylül pazar günüde Bulgaristan'ın en önemli sanatçılarından PRESLAVA gelmiştir.Sesiyle kendine hayran bırakan presleva  alkışlarla sahneden uğurlandı.

DİFTERİ



Difteri,gram pozitif bir basil olan corynebacterium diphtheriae’nın sebep olduğu primer olarak tonsiller nazofarenks ve larenks olmak üzere solunum yollarını tutan genellikle membranöz farenjit şeklinde akut,bulaşıcı,toksin tarafından oluşturulan infeksiyondur.GİS ve üriner sistemler,konjuktiva ve kulaklar nadiren tutabilirler.
        Etkili bağışıklanma ile ABD de dahil olmak üzere dünyanın birçok yerinde nadirdir.1972 yılından beri özellikle kuzeybatı ve güneybatı Pasifikte nüfüsun kalabalık ve sağlık önelemlerin yetersiz olduğu yerlerde difteri hastalığı artmıştır.
Tedavi genellikle antibiyotikler verilerek sağlanır.

TEMEL İLE DURSUN FIKRASI



Ustası,çırak Temel’e tembih etti.
“Ben kısa bir süre sonra geleceğim.Dursun gelip beni soracak.Söyle biraz beklesin.
Temel hemen atıldı.
“Peki usta.Dursun gelmezse ne diyeceğim?

KOMİK BİR FIKRA



Altı yaşındaki afacan oğlan ömründe ilk kez okula gitmiş.Akşam dönüşünde annesi heyecanla soruyor:
-Nasıl? Bari başarılı oldun mu?
Çocuk somurtkan yanıt veriyor:
“Olmadım herhalde.Yarın yine gel” dediler.

ENDÜSTRİYEL BAKIM VE ONARIM

ENDÜSTRİYEL BAKIM VE ONARIM ELEMANI
 Elektrik-elektronik alanında, fabrika, atölye vb. işletmelerdeki sistemlerin bakım ve onarımı ile ilgili işleri, kendi başına belirli bir süre içerisinde yapma bilgi ve becerisine sahip nitelikli kişidir.

ÇALIŞMA ORTAMI
endüstriyel bakım-onarım elemanları; İstihdam edildikleri işletmenin çalışma sahasına (kâğıt, gıda, tekstil, otomotiv, tıp vb.) ve işletme içerisindeki makine parkının durumuna göre, açık veya kapalı alanlarda gerekirse dar mekânlarda iş önlüğü, baret eldiven v.b kullanarak çalışırlar.

ENDÜSTRİYEL BAKIM ONARIM ELEMANININ GÖREVLERİ
- DC ve AC devre çözümlerini yapmak.
- Analog devre elemanlarını seçmek.
- Lojik devreleri tasarlamak ve kurmak.
- Dâhilî ve haricî tesisatın bakım ve onarımını yapmak.
- Hassas lehimleme ve güç kaynağı işlemlerini yapmak.
- Bilgisayar ortamındaki işlemleri yapmak.
- Elektronik sistemlerin arızasını tespit etmek.
- Sistemlerin arızalarını gidermek.
- Elektrik makineleri ve kontrol sistemlerini kullanmak.
- Elektrik makineleri ve kontrol sistemlerinin arızalarını gidermek.
- Dijital elektronik devreleri kurmak.
- Mikrodenetleyici ile devre dizayn edip sistemi çalıştırmak.

Elektirik Nedir?

Elektrik iki türdür.Statik elektrik ve Dinamik elektrik.Yaklaşık 2000 yıl
kadar önce,Yunanlı bilgin Thales Kehribarın kumaş parçasına
sürtülmesi ile küçük kıvılcımlar çıkardığını görmüştü. Statik elektrik
ilk kez bu şekilde gözlemlendi.

Statik elektrik durgun, pratik olarak
iş yapmayan elektrik türüdür, kontrolsüz bir enerji şeklidir ve zaman zaman boşalmalar yapar.Yağmurlu havalarda bulutlar pozitif yüklü statik elektrikle dolarlar, yeryüzü negatif elektrik yüklü olduğu için, yüksek yerlerden bulutlara elektrik atlar buna yıldırım adı verilir.
Eğer bu elektrik atlaması buluttan buluta ise o zaman şimşek adını alır. Statik elektriğe; saçımıza sürdüğümüz tarakta, arabadan indiğimizde tuttuğumuz kapı kolunda, televizyon
ekranınına elimizi sürdüğümüzde de rastlarız. Statik elektrik elde etmek için yapılan araca Van De Graaf jeneratörü adı verilir bu jeneratörle 20 milyon volt kadar statik elektrik elde edilebilir.
İkinci elektrik türü Dinamik,yani hareketli elektriktir. Bu elektrik kaynakları elektron devinimi sağlarlar. Elektronlar negatif kutuptan pozitif kutba doğru hareket ederler.Dinamik elektrik iki tipdir.
1-) D.C. Direct Current kelimelerinin kısaltılmışıdır.
2-) A.C. Alternatif Current kelimelerinin kısaltılmışıdır.
D.C. elektrik kaynağı hepimizin çok iyi bildiği piller,akümülatörler
ve dinamolardır.Piller ve Akümülatörler kimyasal reaksiyonlardan
elektrik enerjisi üretirler,akümülatörler ve pillerin bazı tipleri tekrar
doldurulabilir ve tekrar tekrar kullanılabilirler.Nikel Kadmiyum piller,
Nikel Metal Hidrit piller bu tip pillerdendir .Akümülatörlerin esası
sülfürik asit içindeki kurşunun kimyasal reaksiyonudur.
Dinamo ise tersine çalışan bir motor dur denilebilir. Kuvvetli bir
manyetik alanda dönen bir sargının (bobin) üzerinde elektrik
akımı oluşması esasına dayanır.
Düz akım denmesinin nedeni burada ki elektriğin bir volt zaman
grafiğinde düz bir yol izlemesi nedeni iledir,yani bu elektrik
çeşidinin voltajı zamanla değişmez.
A.C. Alternatörler vasıtası ile elde edilen elektrik çeşididir.
Alternatörleri döndürmek için ise, barajlarda su, elektrik
santrallarında çeşitli yakıtlar kullanılır.
A.C. denmesinin nedeni bu çeşit elektriğin zamanla yön değiştirmesidir.
A.C. nin özelliği transformatör denen aygıtlarla voltajın
yükseltilebilmesi veya düşürülebilmesidir.
Voltajın yükseltilebilmesi nedeni ile uzak mesafelere daha az
kayıpla gönderilen bu çeşit elektrik günlük hayatta en çok
kullandığımız elektrik çeşididir.
Doğru akım kaynaklarında + ve - kutuplar olduğu halde, alternatif
akımda kutuplar yoktur.
y
Dinamo ile Alternatörün bulunuşu ve geliştirilmesinde katkıları
olanlar içinde; Michael Faraday, Nicola Tesla ve Zenobe Gramme
sayılabilir.İlk pili Alessandro Volta yapmıştır.İlk akümülatör
Gaston Plante tarafından 1859 yılında yapılmıştır.

Step Motor Sürücü Devresi